Çocuklarımıza Peygamberimiz böyle öğretiliyor
Önümde, ilköğretim 8.
sınıf Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi kitabı var. Bu kitabın 19.
sahifesinde çocuklarımıza şu bilgiler veriliyor:
“Peygamberimiz başka dinden olanlara karşı da hoşgörülüydü. Onların inançlarına, dinlerine, örf ve âdetlerine her zaman saygı gösterirdi. Çevresinde yaşayan başka din mensuplarıyla iyi ilişkiler içinde olurdu. Onlarla görüşüp konuşur, sıkıntıları olduğunda yardım ederdi. Çevresindekilere de böyle davranmalarını öğütlerdi.” (Sahife: 19)
Değerli okuyucu, verilen bu bilgilerin tamamı yanlış. Ancak, kitap sadece bu yanlış bilgi vermekle kalmıyor, bir de çocuklarımızı bu yanlışları işlemeye teşvik ediyor. Diyor ki:
“Bizler Peygamberimiz’in güzel davranışlarını örnek alalım.”
Sanki başka dinden olanlara hoşgörülü olmak güzel bir davranış da, bu örnek alınmalıdır.
Şimdi söz bizde…
1- Çocuklarımız, tabii ki Peygamberimiz’in güzel davranışlarını örnek almalıdırlar. Ama kitabın Peygamberimiz’in güzel davranışları olarak verdiği bilgilerin Peygamberimiz’le alâkası yok…
Yukarıdaki paragrafın ilk cümlesinde, “Peygamberimiz başka dinden olanlara karşı da hoşgörülüydü” deniliyor. Yanlış...
Başka dinler olanlar, Yahudi ve Hıristiyanlardır. Bir de müşrikler var ki onlar din mensubu sayılmaz.
Bu guruplardan hangisi olursa olsun, Peygamberimiz onların hiçbirine karşı hoşgörülü olmamıştır, olması da mümkün değildir. Çünkü Kur’an-ı Kerim’e göre Mü’minlerin tavrı şöyle olmalıdır:
, “Din kardeşleri olan mü’minlere karşı gayet alçak gönüllü/yumuşak, kâfirlere karşı da oldukça sert.” (Mâide sûresi, âyet: 54)
Peygamberimiz de Allah’ın resûlü olarak tabii ki aynen böyle hareket etmiştir.
Ancak, Nahl sûresi 125. âyette “Rabbinin yoluna/dinine hikmetle (güzel söz) ve güzel öğütle davet et” buyurulduğu için, Peygamberimiz İslamı tebliğ ederken herkese yumuşak davranmıştır. Bunun dışında, Hıristiyan ve Yahudilere hiçbir zaman yumuşak davranmamış ve hoşgörülü olmamıştır…
Zaten başka dinden olanlar, İslam dinine göre kâfirdirler. Hazreti Allah da kâfirlere lânet etmektedir. (Ahzâb sûresi, âyet: 64)
Allah’ın lânet ettiklerine Peygamberimiz’in hoşgörülü olması düşünülebilir mi?,
Peygamberimiz eğer, başka dinden olanlara karşı hoşgörülü olsaydı, onlara ”Sizin haliniz ne kadar hoş! Aman bu inancınızda devam edin” buyururdu. Ama böyle yapmamış ve daima onlara “Müslüman olmadıkları takdirde cehenneme girmekten kurtulamayacaklarını” bildirmiş ve ömrü boyunca onları İslama davet etmiştir.
2- Başka din mensupları denilince, akla ilk önce Yahudi ve Hıristiyanlar gelir. Yahudiler, Peygamberimiz’e ve bütün Müslümanlara daima düşmanlık yapmışlardır. Bitmez tükenmez bir kin ve düşmanlık taşıyan Yahudilere karşı, Peygamberimiz’in höşgörülü olduğunu söylemek, gerçekleri ters yüz etmekten başka bir şey değildir.
Peygamberimiz Yahudilere hiçbir zaman hoşgörülü davranmamış ve Benî Nadir yahudileri, Benî Kurayza, Benî Kaynuka ve Hayber yahudileri ile Peygamberimiz arasında harpler olmuştur.
Sevgili Peygamberimiz’in (s.a.v.), onlara karşı hoşgörülü olmaması bir tarafa, vefatlarına yakın, “Arap yarımadasında iki din olmaz. Yahudileri Arap yarımadasından çıkarın” emrini vermiştir. (Fethu’l-Bârî, 5/205)
Kur’an-ı Kerim’in beyan buyurduğuna göre, Yahudiler Hazreti Üzeyir’in -hâşâ- “Allah’ın oğlu olduğunu” söylüyorlar. (Tevbe sûresi, âyet: 30)
Peygamberimiz’in, “Üzeyir Allah’ın oğludur” diyenlere karşı hoşgörülü olması düşünülebilir mi?
Onlara karşı hoşgörülü olduğunu söylemek, Peygamberimiz’e açık bir iftira olmaz mı?
Bu yanlış bilgiyi çocuklarımıza aktarmak, bile bile yapılan büyük bir cürüm değil midir?
3- Gelelim Hıristiyanlara…
Peygamberimiz sallâllâhü aleyhi ve sellem, hiçbir zaman Hıristiyanlara karşı da hoşgörülü olmamıştır. Kendisiyle görüşmek üzere Yemen’in Necran bölgesinden gelen Hıristiyanlara, Müslüman olmalarını teklif etmiş, onların “Biz senden önce müslümandık” diyerek Müslüman olmaktan uzak durmaları üzerine onlara, “Madem Müslümansınız niçin İsa’ya Allah’ın oğlu diyorsunuz?” diye karşılık vermiştir.
Bu konuda aralarında günlerce münakaşa olmuş, sonunda Hıristiyanlara “Öyleyse gelin karşılıklı lânetleşelim. Kim yanlış yoldaysa Allah’a onları helak etmesi için duâ edelim” buyurmuş, fakat Hıristiyan heyeti korkmuş ve buna yanaşmamıştır.
Şimdi, Peygamberimiz’in bu tavrı başka dinden olanlara karşı hoşgörülü olmak mıdır?
Peygamberimiz (s.a.v.) başka dinden olanlara karşı hoşgörülüydü de, 100.000 kişilik Hıristiyan ordusuyla 3.000 kişilik İslam ordusu Mûte’de niçin harbetti?
Bu harpte, Hazreti Zeyd, Hazreti Cafer ve Abdullah b. Revâhâ radıyallâhü anhüm hazretlerinin şehid olmaları hoşgörünün neticesi midir?
4- Bahsettiğimiz Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi kitabında sadece, “Peygamberimiz başka dinden olanlara karşı da hoşgörülüydü” demekle kalınmıyor bir de, “Onların inançlarına, dinlerine, örf ve âdetlerine her zaman saygı gösterirdi” deniliyor…
Bütün dünya biliyor ki, Hıristiyanlar üç ilaha inanıyorlar. Hal böyle olunca, Peygamberimiz hakkında “Onların inançlarına, dinlerine, örf ve âdetlerine her zaman saygı gösterirdi” demek, “Peygamberimiz üç ilaha inananları hoş görürdü ve onların bu inançlarına her zaman saygı gösterirdi” demektir ki, Peygamberimiz’e bundan daha büyük bir iftira düşünülemez.
Yukarıda da anlatmaya çalıştığımız gibi Yahudiler “Üzeyir Allah’ın oğludur” diyorlar, Hıristiyanlar ise “İsa Allah’ın oğludur” diyorlar. (Tevbe sûresi, âyet: 30)
Böyle söyledikleri için her iki din mensubu da imanlı olmaktan uzaktırlar. Gerçek bu iken, “Peygamberimiz başka dinden olanlara karşı da hoşgörülüydü. Onların inançlarına, dinlerine, örf ve âdetlerine her zaman saygı gösterirdi” demek, “Peygamberimiz, “Üzeyir Allah’ın oğludur” denilmesine de “İsa Allah’ın oğludur” denilmesine saygı gösterirdi” demektir.
Diğer bir ifadeyle, “Peygamberimiz kâfirlere karşı dâima saygı gösterirdi” demektir.
Kur’an-ı Kerim’e göre, “Mü’minlere karşı yumuşak, kâfirlere karşı da sert ” olunmak icap ettiği halde, -hâşâ- Peygamberimiz bunun tersine mi hareket etmiştir?
Tabii ki hayır, milyon kere hayır!…
Öyleyse, bu Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi kitabını hazırlayan, hazırlatan ve kontrol edenler bu yanlışlığı nasıl yapmışlardır?
Müslümanların yavruları hangi karanlık inançlara ve mânevî felâketlere sürüklenmek istenmektedir?
Bu soruyu sormanın hakkımız olduğu düşünüyor ve bu hakkımızı kullanmak için soruyoruz…
5- Din Kültürü(!) kitabı, hızını alamayıp Peygamberimiz hakkında yanlış bilgi vermeye devam ediyor:
“Çevresinde yaşayan başka din mensuplarıyla iyi ilişkiler içinde olurdu. Onlarla görüşüp konuşur, sıkıntıları olduğunda yardım ederdi. Çevresindekilere de böyle davranmalarını öğütlerdi.”
Bu cümlelerle, Peygamberimiz hakkındaki yanlışların dozajı iyice artmış oluyor.
Bu ifadeleri okuyan bir 8. sınıf talebesi, Peygamberimiz’in Allah tarafından adeta başka din mensuplarına hoşgörü göstermek için gönderilmiş olduğunu düşünmez mi?
Peygamberimiz başka din mensuplarını ne kadar da çok seviyormuş demez mi?
Peygamberimiz’in işi gücü başka din mensuplarıyla görüşüp konuşmak, sıkıntıları olduğunda onlara yardım etmek, Müslümanları da buna teşvik etmekmiş demez mi?
Peki Peygamberimiz öyle mi yapmıştır?
Tabii ki hayır…
Peygamberimiz’in hayatı İslam dinini anlatıp yaymakla geçmiştir. Müslüman olmayanların değil, daima Müslümanların hata ve kusurlarını hoş görmüş, onların dertleriyle dertlenmiş ve sıkıntılarını gidermeye çalışmıştır.
Müslüman olmayanları ise sadece İslama davet etmek hususunda muhatap almış, bu cümleden olmak üzere o zamanın hükümdarlarına İslama davet mektupları göndermiştir.
Bunun dışında, diğer din mensuplarından o kadar uzak durmuştur ki, giyim kuşamlarında bile onlara uymaktan kaçınmış, biz ümmetlerini de kaçındırmış ve sakındırmıştır…
Tarihler böyle yazar, böyle bildirir. Aksini iddia etmek ise, tarihî gerçekleri inkâr etmektir.
Bahsetmiş olduğumuz 8. sınıf Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi kitabı, Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı’nın 20.5.2005 tarih ve 40 sayılı kurul kararı ile 2005-2006 öğretim yılından başlayarak 5 (beş) sene süreyle Ders kitabı olarak kabul edilen, Mehmet Şahinbaş ve Adil Kabakçı’nın hazırlayıp, Tutku Yayıncılık tarafından basılan kitaptır.
Ali Eren/Haberkita.com
23.05.2013
Keine Kommentare:
Kommentar veröffentlichen